Resmi Belgede Sahtecilik Ve Nitelikli Dolandırıcılık, Ticari İlişkinin İspat Edilememesi

T.C.
YARGITAY
ONBEŞİNCİ CEZA DAİRESİ

ESAS   : 2013/26757

KARAR: 2016/2287

TARİH  : 01.03.2016

Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve karşılıksız çek keşide etmek suçlarından sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanık hakkında ……………… şubesine ait …………….. hesap nolu …………….. çek nolu İstanbul 28/02/2007 tarihli 13.000 TL bedelli hamiline yazılı çeki ve ……………… ait ………………….hesap nolu ……………….. çek nolu İstanbul 31/03/2007 tarihli 13.000 TL bedelli hamiline yazılı çeki düzenleyip ticari ilişki sonucu borçlandığı …………’e borcu karşılığı teslim etmesine rağmen düzenlenen bu çeklerin rızası haricinde elinden çıktığını belirttiği ve ödemeden kaçındığı ileri sürülerek birden fazla karşılıksız çek düzenlemek, zincirleme şeklinde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edildiği; yine sanık hakkında, katılanın sanık tarafından kendisine teslim edilen önceki çekler hakkında ödemeden men kararı olduğunu öğrenmesiyle aralarındaki aynı ticari ilişkiden kaynaklanan borca karşılık bu kez ………………… şubesine ait ………. hesap nolu…………. çek nolu İstanbul 05/06/2007 tarihli 54.872,45 TL bedelli ………………. lehine düzenlenmiş çalıntı ve sahte olan çeki ciro etmek suretiyle katılana teslim etmesi neticesinde üç kez karşılıksız çek düzenleme, zincirleme resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda;

Sanık hakkında karşılıksız çek düzenlemek ve …………….. şubesine ait çeklere ilişkin resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;

Dosya kapsamına göre, olay tarihinde sanık … … hakkında üç kez karşılıksız çek keşide etme suçunu işlediği iddia edilmekle birlikte 6273 sayılı yasa ile değişik 5941 sayılı Çek Kanunu değiştirilmiş ve “karşılıksız çek düzenlemek” suç olmaktan çıkarılıp kabahate dönüştürülmüş olduğundan sanığın üzerine atılı karşılıksız çek düzenlemek suçunun unsurlarının bulunmadığı gerekçesine dayanan kabul ile suça konu …… şubesine ait …………hesap nolu ………… çek nolu İstanbul 28/02/2007 tarihli 13.000 TL bedelli çek ve ……. ………… şubesine ait……….. hesap nolu …………… çek nolu İstanbul 31/03/2007 tarihli 13.000 TL bedelli çekler yönünden bu çekleri sanığın sahte olarak düzenlemediği anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının da oluşmadığı gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,

Sanık hakkında………………… Bankasına ait çeke ilişkin resmi belgede sahtecilik suçu ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;

a) Sanığın çalıntı olduğunu bildiği ……………… şubesine ait ………. hesap nolu ……….. çek nolu İstanbul 05/06/2007 tarihli 54.872,45 TL bedelli …………… lehine düzenlenmiş çalıntı ve sahte olan çeki ciro etmek suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği anlaşıldığı halde, yazılı şekilde karar verilmesi,

b) Sanığın suça konu bütün çekleri verdikten sonra ödememek amacıyla bu çekler hakkında ödeme yasağı koydurduğu, daha sonrada aynı ticari ilişkiden kaynaklanan borca karşılık bu kez ……………. Bankası …………….. şubesine ait …………… hesap nolu………….. çek nolu İstanbul 05/06/2007 tarihli 54.872,45 TL bedelli …………….. lehine düzenlenmiş çalıntı ve sahte olan çeki ciro etmek suretiyle teslim ettiği, ancak bu çeki sanık tanık ……………..’dan aldığını iddia etmesine karşılık ticari ilişkisini ispat edemediği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu zincirleme suretle işlediği anlaşılmasına rağmen, yazılı şekilde beraat hükmü verilmesi,

Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: www.corpus.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir